Çağlayancerit

 Engizek dağının aşağı eteklerinde kurulan Çağlayancerit bölgesi Türklerin Anadolu’ya yerleşmesi sırasında 1086’da Selçuklu komutanlarından Emir Buldacı tarafından fethedilmiştir. Selçuklu idaresi sonrası bölge Dulkadir Beyliğinin eline geçmiştir. Bu dönemde buraya yakın olan Göynük nahiyesine bağlıdır. Dulkadir Beyliği zamanında Oğuzların “Cerit aşiretine bağlı Türkmenlerin yurdu olmuştur. Bölgede Çağlayancerit, Küçükcerit ve Yumaklıcerit gibi yerleşim birimleri kurulmuştur. Çağlayancerit’in olduğu yerlerde suların bol olmasından dolayı bu isim verilmiştir. 1986 yılına kadar köy statüsünde olan Çağlayancerit bu tarihte kaza haline getirilmiştir. Türkiye’de köyden kasaba olmadan kaza haline getirilen nadir yerleşim yerlerinden biridir.

 Çağlayancerit; kuzeyde Elbistan, güneyde Pazarcık, doğuda Adıyaman, Gölbaşı, batıda Dulkadiroğlu’yla çevrilidir. İlçenin kurulduğu yer çok dağlık bir arazi yapısına sahiptir. Tarıma elverişli ova ve düzlükler azdır.

 Yer yer Akdeniz ikliminin etkisinde kalmakla beraber karasal iklim hüküm sürer. Kışları oldukça soğuk ve yağışlıdır.

 2015’te nüfusu: 23.607